Kitapların, yazarlığın ve yayıncılığın en önemli bileşeni editörler. Editörlük hizmetleri alma aşamasına gelen her yazar bir defalığına da olsa bu soruyu sorar: Neden bir editöre ihtiyacım var? Bu yazıda editörlük hizmetleri konusunun satır aralarını anlatmak istedim.
Bazen kendi yazdıklarımıza saplanıp kalırız. Narkissos benzetmesi yapmayacağım, oldukça biricik ve anlaşılabilir bir durum. Aklımızdan ve kalbimizden doğanlardan öyle bir çırpıda vazgeçmek kolay iş değil.
Ancak ilk taslaklar genelde ölü taklidi yapan varlıklardır. Henüz canlanmamışlardır, biz editörler onları tutar ve şöyle bir sarsarız. Kollarını bacaklarını yoklayıp canlılık belirtisi ararız, umut var mı, kalp masajı mı gerekiyor yoksa Frankestein gibi iğne iplikle dikilip birleştrilmeye mi ihtiyacı var…
Editörlük terzilikten farklı değil. Bir terziye gittiğinizi düşünün, takım elbise diktirmek istediğinizde karşılaşacağınız ritüel aşağı yukarı bellidir. Terzi önce sizi dinler, aklınızdakileri duyar. Sonra sizi ayağa kaldırır, boyunuzun ölçüsünü almak derler ya, omuz genişliğinizi, belinizi, kollarınızın uzunluğunu ölçer. Ne dar gelecek ne de bol duracak bir takım elbise için kalıbınızı çıkarır. Kumaşın dokusunu, rengini, hangi mevsimse ona uygunluğunu belirler, aksesuarlar seçilir. Provalar yapılır, ince ayarlar ve son ütünün ardından nihayetinde takımınızı teslim alırsınız.
Söz konusu olan kitap ve “yazar imajı” olduğunda da durum böyledir. Kimse kendini olduğundan daha başka gösterecek bir kıyafetle sahneye çıkmak istemez. Editör bundan sorumludur.
Editör sadece bakmaz görür. Adım adım işleyen bir sürecin en başından itibaren, fikirden kitaba uzanan yolculuğun her adımını düşünür. Sorular sorar ve yanıtlar arar, bu yanıtlar sadece ilk taslaklarda yazılmış metinlerde saklı değildir. Yazarın kendisinde, henüz açığa çıkarmadıklarında, uzmanlık alanının gerektirdiklerinde, belki de aslında yazmayı hiç istemediklerinde.
Editör kazar, bulur, araştırır ve ortaya çıkarır. Aslına bakarsanız bu terapötik bir süreçtir. Çokça şahit olmuşluğum vardır, pek çok kitabın yazma süreci her iki taraf için de sağaltıcı bir terapiye dönüşür. Sadece bilgi için kazmayız en çok da duygu için yaparız bunu. Bazen yazmaktan korktuklarımız için cesarete ihtiyaç duyarız.
Editör yüreklendirir ve motive eder. Bunu yaparken de idealist tavrını yitirmeden gerçekçi bir şekilde ilerler. Hayal kırıklığı yaratacak hiçbir rasyonel olmayan vaadi yazara da okura da vermez. Odaklamayı iyi yapmalıdır, hikayeyi ne büyüterek ne de küçülterek, tüm artı ve eksileriyle yol haritasını planlar.
Editör rehberdir. Deneyimi, birikimi ve alet çantasında hazır bulunan teknikleriyle sizin için yolu kolaylaştırır. Yazdıklarınızı düzenlemekle kalmaz daha ötesine taşımak için gerekli önerileri sunar. Yazdıklarınızı test eder, hedef kitleye uygun hale getirir. Akıcı, anlaşılır ve net içerikler hazırlamanızı olanaklı kılar.
Editör, bir metnin en sadık okurudur. Zamanda iz bırakmak için en güçlü yollardan biridir yazmak. Bu izin etkisini artırmak için bir edtörle çalışmayı düşünmelisiniz.
Bir Editörle Çalışmanız İçin 5 Neden:
- Editör metinlerinize dışarıdan bakar: Yazdıklarınızı sevebilirsiniz peki ama okura hitap ediyor mu? Okurun anlayacağı şekilde ele alınmış mı? Satış beklentilerinizi karşılıyor mu? Yayınevleri tarafından kabul alır mı? Hangi yayınevleri metinlerinizle ilgilenir? Bu ve buna benzer sorularınızı daha siz sormadan düşünür ve yanıtlar.
- Editör anlatımınızı güçlendirir ve anlaşılır hale getirir: Bazen yazdıklarımız karmaşıktır, uzundur, tekrarlar vardır ve anlaşılmaz durumdadır. Editör, gereksiz olanları ayırır ve etkili metinler hazırlar.
- Editör hedef kitlenize uygun içerik oluşturur: Yazdıklarınızın hitap edeceği kitleyi belirlemek hem kitabın hem de yazarın yolculuğu için özemlidir. Yazdıklarınız hangi yaş grubuna hitap ediyor, türü ne olmalı, okurun ihtiyaçlarına yönelik mi, günümüz trendlerine uygun mu, biçimsel olarak doğru şekilde oluşturulmuş mu? Editör tüm bu soru ve sorunları düşünerek metni inşa eder.
- Editör sesinizi saklar: Genelde editörlerle çalışmak korkutabilir çünkü pek çok yazar yazdıklarını dokunulmasını istemez, bozulacağını düşünür. Editörün sorumluluklarından en önemlisi yazarın sesini ve mesajını saklamaktır. Yazarın çizdiği sınırlar çerçevesinde anlatımı daha iyi hale getirmek için çalışır.
- Editör metninize yaratıcılık ve değer katar: Editör yazarın sesini saklar ama metni daha olgunlaştıracak hamleler için de daima iş başındadır. Yazarla işbirliği yaparak nitelikli ve kalıcı eserler üretmenin olanaklarını araştırır. Editörün hedefi kitabın ve içeriğin beğenilmesi, paylaşılması ve zamanda iz bırakmasıdır. Bunun için de gereken tüm iyileştirmeleri yapar.


